Kö k ve gö k kelimeleri ayni kö kenden gelir. Aslinda her ikisi de zaman icinde deforme olarak farklilasmis tek bir kelimeyi ifade eder. Gö ktü rkler gö klerin Tanrisina Kö k Tengri diyorlardi ve her seyin kö keni gö kyü zü ydü . Insanligin tohumu da gö klerden geliyordu.
Bu inanis, tarih boyunca yeryü zü nde var olmus bü tü n dinlerde ayni sekilde devam etmisti. Din ilk insandan bugü ne kadar, toplumlarin bilincaltinin ve dolayisiyla hayatin merkezinde yer aldi. Bu bakimdan dinin tarihi insanligin da tarihidir ayni zamanda.
Antik toplumlarin destanlarla gü nü mü ze ulastirdigi hikayeler, karsilastirmali olarak okundugunda, yeryü zü ndeki tü m toplumlarin ortak bir hafizaya sahip olduklari gö rü lü r. Ayni kö kene dayanan ve kaynagini gö klerden alan evrensel bir hikayeyle karsi karsiya kaliriz. Insanoglunun dü nyadaki serü veninin basladigi gü nden beri tek bir din oldu ve her toplum onu kendine gö re uyarlayip cesitlendirdi. Peki olaganü stü lü klerle dolu bu evrensel hikaye, kayitli insanlik tarihindeki tü m toplumlarin ortak hezeyani miydi, yoksa klasik tarih anlayisimizi ve tabularimizi yerle bir edecek bü yü k bir gercege mi isik tutuyordu
Bu kitap baslangici dü nyanin ö tesine, gö klere dayanan ve bin yillardir sakli tutulmus bir alternatif insanlik tarihini resmeder.