Aklindan gecenleri defterine dö ktü kten sonra, kalemini birakip sahile vuran dalgalara odaklandi. Icinde bü tü nlenme ve cevresindeki her seyle Birlik hissini duymaya basladi. Sanki her sey tek bir seydi. Agaclar, hayvanlar, insanlar, deniz ve gö kyü zü , hatta binalar bile; masa, sandalye, bardaklar ve arabalar da ö yle. Kendisini o kadar mutlu hissetti ki bu anin bitmesini istemedi. Yerinden hic kipirdamadan gö zlerini gö kyü zü nde, tam karsisinda duran bir noktaya odakladi. Kisa bir sü re icinde nefes alip verisi kendiliginden yavasladi, kisik nefes aliyordu. Hareket ederse veya yanina biri gelirse icinde bulundugu ruh halinin bozulmasindan korkuyordu. Kulakligiyla dinledigi sarkilar, titresimini yü kseltmisti. Yari hipnoza girdigi icin gö zleri sasilasti. Zaman kavrami yoktu; girdigi derin meditatif hal ona kisa bir an gibi gelmisti. Aslinda elli dakikadir kipirdamadan oturuyordu. Cevredeki insanlarin dikkatini fazla cekmemek icin istemese de kasitli olarak ara sira kolunu oynatiyor, bazen de kafasini saga ya da sola ceviriyordu. Kafede oturali beri bir bucuk saat olmustu, Gü nes batmak ü zereydi. Normalde simdilerde acikmis olmasi gerekiyordu, fakat ne aclik ne de herhangi bir seye ihtiyac duyuyordu.