Sokrates, Bilgi olmadan erdem, erdem olmadan bilgi olmaz diyerek bilgi ve erdemin birbirinden ayrilmaz oldugunu vurgulamistir. Imam Ali a. s ise Bilgi, bir dindir ve onunla yasanir diyerek bilginin insanin degerini belirledigini ifade etmistir. Her iki dü sü nü r de bilgiye ve erdeme bü yü k bir ö nem atfetmislerdir. Sokrates ve Ali, kendi zamanlarinda toplumlarini dö nü stü rmeye calisan figü rlerdi. Her ikisi de zalimlere, zenginlere ve gü c sahiplerine karsi durmus, hakka olan inanclariyla direnis gö stermislerdir. Toplumlarinda yeni bir dü zen kurmayi hedeflemis, buna karsi cikanlar onlara karsi birlesmis olsa da her ikisi de inanclarinda kararli ve gü clü kalmislardir. Sokrates ve Ali arasinda kü ltü rel ve dini farklar olsa da her ikisi de hakikatin evrenselligine inanmislardir. Hakikat, zaman, millet ya da dinle sinirlanmaz. Bu nedenle, Sokrates ve Ali a. s farkli cografyalarda ve dö nemlerde yasamis olsalar da insanlik ve yasamin evrensel degerlerine olan inanclari onlari birlestirir. Onlar, insanlik icin bü yü k birer miras birakmis ve sö yledikleri her sö zde adalet ve vicdanin sesini duyurmuslardir. Sokrates ve Ali a. s, zaman ve mekan olarak birbirlerinden uzak olsalar da insanligin yü ksek degerlerine, adaletli bir varolusa ve yasamin anlamina olan inanclariyla tü m caglari kapsayan bir bag kurmuslardir.