BIR KADIN DÜER. BIR DIERI SUSAR. VE GERCEKLER, GÖKYÜZÜNDEN YERE CAKILIR.
Londranin kalbinde, yirmi bes katli bir gökdelenin tepesinden asagi genc bir kadin düser. Kameralar o ani kaydetmemistir. Olay yerinde yalnizca bir kisi vardir Tate Kinsella. Tate, düsen kadini tanimadigini söylüyor, polis onun yalan söylediginden süpheleniyor. Avukati ise anlattiklarinda eksik bir seyler oldugunu düsünüyor. Ve Tatein gecmisi, adim adim gün yüzüne cikmaya basliyor. Bir zamanlar umut vadeden bir oyuncu olan Tate, simdilerde siradan hayatinin icinde kaybolmus bir kadindir. Olay gecesi orada ne isi vardi Düsen kadini gercekten tanimiyor muydu, yoksa tanidigi halde bir sey mi sakliyordu Tatein gecmisiyle ilgili parcalar birer birer ortaya ciktikca cevaplar netlesmek yerine daha da bulaniklasir. Cünkü Tate sadece o geceyle degil, yillar öncesine gömülü bir gercekle de yüzlesmek zorundadir. Polisin elinde kesin bir delil olmamasina ragmen herkesin kafasinda ayni soru vardir Gercekten intihar miydi, yoksa iyi planlanmis bir cinayet mi Ruth Mancini, hukuk dünyasindaki deneyimini bu sürükleyici psikolojik gerilimde ustalikla harmanliyor. Catidaki Kadin, yalnizca bir sucun izini degil, bir kadinin gecmisle, suclulukla ve sessizlikle verdigi savasin izini sürüyor.